19 Nisan 2010 Pazartesi

if you want me, satisfy me!




gh :-"Onu seviyor musun" çekce nasıl denir?
mi* :-noor-esh-ho.
gh -noor-eşho?
gh -o zaman... noor-esh-ho?
mi -noor-ho-tebbe!
gh -ne?
mi -hadi, gidelim artık.
gh -sen ne dedin?
......


Eğer başka bir dilde soru sormayı öğreniyorsanız bundan önce mutlaka cevapların ne anlama geldiğini öğrenmelisiniz aslında. Çünkü cevabı anlayamadığınızda sorduğunuz soru köpükten yapılan bir baloncuk gibidir. Havalandıktan bir süre sonra patlayacaktır. Ya yere düşünce ya da daha düşmeden…

Cevap bilinse de ve hayat değiştirecek bir cevap olmasa da ‘değişim’in nasıl olacağı, olup olmayacağı ya da… Olmaması bazen o kadar tatlıdır ki. Bazen adım atılmaması, bazen başlaması oğlan olan bir şeyin başlamaması, hiç başlamayacak olması her şeyin ya da birçok şeyin üstünde kılar yaşanılanı. Karmakarışık bu cümleye anlam vermek isteyen saygıdeğer okuyucu sanırım önce ‘ONCE’ı izlemelisin.


Olmasın, değişmesin, kimse kimseye dokunmasın. Bazı ilişkiler pamuklara sarılmalı, tüm kötü renklerden korunmalı pamuğun beyazı. Bu da öyle olsun. Bir kere de öyle olsun...

* milujes ho? (onu seviyor musun?)
** miluju tebe (seni seviyorum)



P.S: Sex and the City filan izlerken kıskanır ya kadınlar, izlediğim hiçbir filmde hiçbir kadını Markéta Irglová kıskandığım kadar kıskanmadım ben!


0 yorum:

Yorum Gönder