2 Haziran 2010 Çarşamba

darla-n-ma!

• Balkondan gelen sigara dumanı eski çağlardaki gibi iletişim kurmamızı mı sağladı acaba? Duman dindiğinde yanımdaydı. İyi kötü ne fark eder.
• Yolda yürüyen adam “Bir beklentin olmazsa hayal kırıklığına da uğramazsın” dedi. Yolda yürüyen adamlarla dolu içim.
• Her gördüğü obje üzerine “neden” sorusunu yöneltip geçmişle ilgili bilgi toplamak isteyen kadınının suratının ortasına bir tokat atayım istiyorum. Dudağının kenarından sızan kanla ruju birbirine karışsın ve bir süre içine sinsin. İzin versin olmasına. İç kanaması o oluyor herhalde, içimde yaşıyor, giderek büyüyor ya!
• Biranın yanında gelen tuzlu fıstık kâsesinin içine atıyorsan kabukları şayet, bir süre sonra kabuklar yoğunlukta oluyor. Hangi kabuğun içinde fıstık var hangisinde yok anlamıyorsun ya. Deniyorsun da ama. Boş olanlar dağılıveriyor elinde. İnsanlara güvenmek gibi tuzlu fıstık kasesi. Eğer patlıyorsa fıstıklar insanlardan farklı olarak üzerine soğuk su içmek yerine biranı dikiyorsun kafaya.
• Belediye otobüslerinde ne zaman bir öğrenci “Paso göstermem gerekiyor mu?” diye soruyor ya gülüyorum saçma sapan. Ama yıllardır böyle bu. Tonlama mühim!
•Nutella’yı dolaba koyan annelere karşıyım. O vıcık kıvamı bozmayın, lütfen ama!
* Sana seni anlatıyor olsa bile kendini anlatır insan aslında. Herkes ama kendini anlatır. Ben bir süre susmalıyım.
•Güne başlarken ve bitirirken hep aynı şeyi okuyordu. Bir şiir. Hep değil de işte. Ama o dönemi en iyi başka bir herif anlatıyordu. Kendi susuyordu.
Arabesk
adımı ilk söylediğin gün
kan geldi kulaklarımdan o gece
aceleyle çıkıp evden
seni aradım saatlerce
bulsam vuracaktım
sen ölünce dudaklarından öpecektim,
mikrop kapmasın diye
tentürdiyot sürecektim ağzıma
buna bütün eczaneler gülecekti
allah belamı versin
seviyorum işte ne yapayım
kavuşmak yalnızca varsayım, zayıf ihtimal
özlem hararetli bir esin, kırık bir hayal
ama zulmeden, kahreden o mavi sesin
'acı çekeceksin, yok olacaksın' diyor hâlâ
ve isyan ediyorum allaha
olmalısın, diye haykırıyorum
evet, evet, ordasın
hatta bir cübben
cübbenin de kürklü yakaları var!
ve ben, ölünce yapışacağım o yakalara
yanıt ver, diye bağıracağım, yanıt ver
neden neden neden neden neden neden
beni bütün şeytanlar alkışlayacak
seni ilk gördüğüm gün
bir martı oydu iki gözümü de
(Küçük İskender)

0 yorum:

Yorum Gönder