22 Ağustos 2009 Cumartesi

Zaman, an ve yok!


17 Şubat’ta doğmuşum. Çocukken 18 Şubat gününden başlayarak doğum günüme kaç ay, kaç gün kaldı hesapları yapardım. Zamanı kovalardım.‘İple çekmek’ deyimi öğrendiğim ilk deyimdi belki de. Bu kovalamaca oyununu kaç yaşındayken bıraktım hatırlamıyorum. Bıraktığım günden beri beklediğimden erken geliyor doğum günlerim. Ama ne olursa olsun hep zaman inat gitti bana. Geçme biraz daha sakin ol dediğimde inadına beni dikkate almayıp geçip gidiverdi. Ne zaman da korkularımla kalsam denizin üzerindeyken sallansa vapur mesela ‘bitsin artık’ dediğimde küçük şımarık bir çocuk gibi dalga geçer benimle. Geçmek bilmez. En çok korktuğum zaman yapar bu hainliği. Gece uykumdan uyanıp güneşin o sabah doğmayacağını düşünür sabaha kadar uyuyamam ben bazen. Kalbim hızlı atmaya başlar. Felaket senaryoları yazarım. Hepsinin sonunda acı çekerek öldüğüm… Uzak bir yere gideceksem ya da. Otobüste uyumadıysam eğer hiçbir zaman geri dönemeyeceğim kısa filmler döner beynimin kıvrımlarındaki sinema salonlarında. Zaman, elimde patlamış mısırlarıyla izler her bir filmi. Onun izlemeyi en çok sevdiği filmlerdir benim yarattığım korku filmleri. Oysa güzel bir rüya görsem saatin alarmını çaldırıverir hemen. O hırs yaptıkça ben hiç umurumda değilmiş gibi uyurum saatlerce. Uyandığımda öyle geç olur ki her şey için, ama çaktırmam ona. Yüzümü buruşturmam ki anlamasın hayata geç kaldığımı. Çünkü biliyorum yetişemeyeceğimi, öyle çok alıp götürdü ki oyunlarıyla. Şimdi sardığı bütün filmleri başa sarsa ve bir milada koysa beni hiç düşünmediğim için yine bilemem ne yapacağımı. Ama yine de bana güzel şeyler vermedi değil, zaman geçtikçe ve ben büyüdükçe hayatıma güzel insanlar katkı, yepyeni bedenler minicik bebekken yürüdüğünü gördüğüm. Sonra olanları sabitleştirdi. Çekiç gibi çaktı hayatıma. Bana acı verenleri uzaklaştırdı, kafamın içinden siliverdi hızla. Hızına karıştığımda oluyor benimle derdi.

Şimdi bilmiyorum ama ne yapacağımı. İşim ona düştü çünkü. Dizlerine eğilip ne olur geçiver de bitsin desem, biliyorum bana yapar yine yapacağını. Sadece bekliyorum. Bu beklemenin sonunda ne olur bilemiyorum, beklemenin tatlı taraflarını bulmaya çalışıyorum. Kendimle kalıyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder